Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali Davaları
- Av.Tayfun Aydoğmuş Hukuk Bürosu
- 4 Kas 2022
- 2 dakikada okunur
Atatürk kooperatifçiliğe büyük önem vermiştir. Hatta 1 Şubat 1931'de İzmir Ticaret Odasında yapılan toplantıda "Kanaatim odur ki, muhakkak surette birleşmede kuvvet vardır. Kooperatif yapmak, maddi ve manevi kuvvetleri, zeka ve maharetleri birleştirmektir." şeklinde belirtmiştir. Ancak bu kadar önem verilmesine karşın uygulamada yaşanan olumsuzluklar kooperatifçiliğin Türkiye'de hak ettiği değeri görmesine engel olmaktadır.

Kooperatifler çok çeşitli olduğundan hukuki uyuşmazlıklar da pek çok farklı sebebe dayanabilmektedir. Bu sebeple kooperatif genel kurul kararının iptali davalarında pek çok hukuki mevzuat uygulama alanı bulur. Ancak 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu (KK) ve bu kanunun 98. Maddesinde Anonim Şirketlere yapılan atıf gereği 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) temel iki kanundur.
Kooperatif Genel Kurul Kararının iptali davalarında görevli ve yetkili mahkeme kooperatif merkezinin bulunduğu yer Asliye Ticaret Mahkemeleridir.
Kooperatif Genel Kurul Kararının iptali davaları kanuna, anasözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu gerekçesiyle toplantıdan sonraki bir ay içerisinde açılabilmektedir. Bu davalar yalnızca; Toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmiyen yahut toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını veyahut gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini yahut da Genel Kurul toplantısına katılmaya yetkili olmıyan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden pay sahipleri; Yönetim Kurulu; Kararların yerine getirilmesi Yönetim Kurulu üyeleri ile denetçilerin şahsi sorumluluklarını mucip olduğu takdirde bunların her biri tarafından açılabilir.
Kooperatif Genel Kurulu "Ana sözleşmeyi değiştirmek, Yönetim Kurulu ve Denetçiler Kurulu üyeleriyle gerektiğinde tasfiye kurulunu seçmek, İşletme hesabiyle bilanço ve gerektiğinde gelir gider farkının bölüşülmesi hakkında karar almak, Yönetim ve denetçiler kurullarını ibra etmek, Kanun veya anasözleşme ile Genel Kurula tanınmış olan konular hakkında karar vermek, Gayrimenkul alımında ve satımında takip edilecek usul ile alınacak gayrimenkulün niteliğini, yerine ve azami fiyatını, satılacak gayrimenkulün asgari fiyatını belirlemek, İmalat ve inşaat işlerinin yaptırılma yöntemini belirlemek, Yapı kooperatiflerinde; kooperatifin ortak sayısı ile yapılacak konut veya işyeri sayısını tesbit etmek yetkilerini devir ve terk edemez. Bu yetkilerin devir ve terk edilmesi durumunda bahse konu Genel Kurul Kararının İptali/Butlanı davalarının konusu olur.
Yukarıda da belirtildiği üzere kooperatiflere ilişkin uyuşmazlıklarda pek çok farklı mevzuatın uygulanması uyuşmazlığın çözümünde teknik ve hukuki bilginin bir arada bulunmasını zorunlu kılmaktadır. Bu sebeple kooperatiflere ilişkin uyuşmazlıklar nedeniyle açılacak davaların alanında uzman bir vekil tarafından takip edilmesi önem arz etmektedir.
Hozzászólások