top of page
  • Yazarın fotoğrafıAv.Tayfun Aydoğmuş Hukuk Bürosu

Uyuşturucu Madde Ticareti Suçu Nedir ?

Uyuşturucu madde ticareti suçu, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin imali, ithali, ihracı, ülke içinde satılması, satışa arz edilmesi, başkalarına verilmesi (temin etme), sevk edilmesi, nakledilmesi, depolanması veya ticaret amacıyla satın alınması, kabul edilmesi ile işlenen seçimlik hareketli bir suçtur (TCK md.188).



Uyuşturucu madde ticaretinin konusu eroin, kokain, morfin, bazmorfin veya bonzai gibi uyuşturucu maddeler ise, suçun daha ağır cezayı gerektiren TCK m.188/4’deki nitelikli hali işlenmiş olur. Diğer tüm uyuşturucu maddelerin ticareti (esrar, ecstasy vs.) TCK m.188/3’teki suçun temel şekliyle cezalandırılır.


Uyuşturucu madde ithal veya ihraç etme suçları için uygulamada “uyuşturucu kaçakçılığı suçu” deyimi kullanılmaktadır.




Uyuşturucu Madde Ticareti Suçları Nelerdir ?


Uyuşturucu Madde İmal Etme Suçu

  • Bir maddenin veya bir uyuşturucu maddenin işlemden geçirilerek başka bir uyuşturucu maddeye dönüştürülmesini ifade eder. İmalatın, işlemden geçirilen maddenin niteliğini değiştirmesi gerekir. Uygulanan işlem maddenin niteliğini değiştirmez veya mevcut niteliğinin uzun süre korunmasına dönük ise bu durumda uyuşturucu madde imalinden bahsetmek mümkün değildir. Ayrıca, uyuşturucu imalatı için kullanılan aletlerin ve yerin, uyuşturucu imaline elverişli olması gerekir. Özellikle olay mahallinde ele geçirilen aletlerin imalata elverişli olup olmadığı Adli Tıp Kurumundan sorulmalıdır.


Uyuşturucu Madde İthal Etme Suçu

  • Uyuşturucu ya da uyarıcı maddelerin ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak yurt dışından ülke içine sokulması durumunda 5237 sayılı T.C.K.nun 188. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen uyuşturucu ya da uyarıcı maddelerin ithali suçu oluşacaktır. Uyuşturucu ya da uyarıcı maddenin, gümrük kapısından ya da gümrük kapısı dışındaki kara, deniz ve hava sınırlarının herhangi bir yerinden ülkeye geçirilmesinin bir önemi olmayıp, yurt dışından Türkiye siyasi sınırları içerisine sokulmuş olması suçun oluşması için yeterlidir. Fail uyuşturucu maddeyi bir ülkeden başka bir ülkeye ihraç etmek üzere Türkiye’yi transit geçiş için kullanıyorsa, transit geçiş niteliğindeki eylemi ithal veya ihraç değil, uyuşturucu madde nakletme suçuna vücut verir. Yerleşmiş yargısal kararlara göre, uyuşturucu ya da uyarıcı maddelerin yurt dışından Türkiye’ye sokulmasından sonra ülke içinde de 188. maddenin 3. fıkrasında belirtilen seçimlik hareketlerin belirlenebildiği olaylarda, maddeyi yurt dışından getiren ya da getirilmesinde rol oynayan sanıkların uyuşturucu ya da uyarıcı madde ithali suçundan, doğrudan ya da dolaylı olarak ithal eylemiyle ilgileri ve ithal suçuna iştirak ettikleri tespit edilemeyen sanıkların ise maddenin ülkeye getirilmesinden sonra ortaya çıkan eylemleri sebebiyle 188. maddenin 3. fıkrasında belirtilen uyuşturucu ya da uyarıcı madde ticareti suçundan sorumluluklarının bulunduğu kabul edilecek, olaysal olarak yapılan değerlendirme sonucunda sanıkların hukuki durumu belirlenecektir. (Yargıtay CGK-2013/621 karar).


Uyuşturucu Madde İhraç Etme Suçu

  • Uyuşturucu ihraç etme, yurt içinde bulunan uyuşturucunun başka bir ülkeye (yurt dışına) çıkarılmasıdır (TCK md.188/1). Uyuşturucu madde ihraç etme, ancak uyuşturucu maddenin gümrük kapısından geçmesiyle meydana gelen bir fiildir. Uyuşturucu madde gümrük kapısından geçmeden, yapılan kontroller neticesinde gümrük alanı içerisinde yakalanırsa “uyuşturucu madde ihraç etme suçuna teşebbüs” söz konusu olur. İhraç edilmek istenen uyuşturucu maddenin sınıra doğru taşırken henüz “gümrük alanına” ulaşmadan önce yakalanması halinde, uyuşturucu madde ihraç etme suçu değil, uyuşturucu madde nakletme veya bulundurma suçu (TCK md.188/3) işlenmiş olur. Çünkü, fail gümrük alanına girmeden önceki her aşamada uyuşturucu maddeyi ihraç etmekten özgür iradesiyle her zaman vazgeçebilir. Bu durumda, fail hakkında uyuşturucu madde ihraç etmeye teşebbüs suçu nedeniyle TCK md. 192’de düzenlenen etkin pişmanlık gönüllü vazgeçme hükümleri uygulanarak ceza verilmesine yer olmadığına karar verilir. Ancak, ihraç fiili ile ilgili hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilen fail, uyuşturucu madde bulundurma veya nakletme suçundan cezalandırılır.


Uyuşturucu Madde Sevk veya Nakletme Suçu

  • Uyuşturucu maddenin başkasına verilmesi veya devredilerek faydalanılmasının sağlanması amacıyla bir yerden başka bir yere götürülmesi “uyuşturucu madde sevk veya nakletme suçu” olarak nitelendirilmektedir (TCK md.188/3). Uyuşturucu maddeyi başkası için değil de, kendi ihtiyacı için nakleden kimse, kullanım miktarı sınırları içinde kalmak kaydıyla kişisel kullanım için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlemiş olur.


Uyuşturucu Madde Kabul Etme ve Bulundurma Suçu

  • Kabul etmek; bir kimsenin başkasına ait uyuşturucu ya da uyarıcı maddenin zilyetliğini herhangi bir karşılık vermeden kişisel kullanım dışında bir amaçla alması olup, suçun tamamlanması için maddenin failin fiili hakimiyetine geçmesi gerekmektedir. Bulundurmak ise; bir kimsenin kendisine ya da bir başkasına ait uyuşturucu ya da uyarıcı maddeyi kişisel kullanım amacı dışında ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak üzerinde tasarrufta bulunabilecek şekilde hakimiyeti altında tutması şeklinde tanımlanabilecektir. Uyuşturucu ya da uyarıcı maddeyi sattığı, satışa arzettiği, başkalarına verdiği, sevk ettiği, naklettiği, depoladığı, satın aldığı belirlenemeyen, ancak kişisel kullanım sınırlarının üstünde bir miktardaki maddeyle yakalanan sanıklar, 188/3. maddesinde belirtilen kabul etme ve bulundurma eylemlerini gerçekleştirmiş olacaklardır.


Uyuşturucu Madde Satma, Satışa Arzetme veya Satın Alma

  • Uyuşturucu madde satma suçu, uyuşturucu maddenin bir bedel karşılığında başkasına devredilmesini ifade eder. Uyuşturucu maddeyi satışa arzetme, henüz satış aşamasına gelmese de uyuşturucu maddenin satışı için bazı hazırlık hareketleri yapmayı ifade eder. Uyuşturucu madde satın alma suçu ise, uyuşturucu maddeyi alan kişinin bunu kişisel kullanım için değil de ticari amaç için satın almasıyla oluşur. Uyuşturucu madde satma, satışa arzetme veya satın alma fiillerinin cezası aynıdır (TCK md.188/3).


Uyuşturucu Madde Temin Etme (Başkasına Verme, Sağlama) Suçu

  • Uyuşturucu madde temini, yani başkasına verme, uyuşturucu sağlama fiili; bir kimsenin kendisinde bulunan veya herhangi bir surette elde ettiği uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi, satış amacı olmadan ve herhangi bir bedel almaksızın başkasına vermesidir. Uyuşturucu madde temin etme suçunda kilit nokta, failin, uyuşturucu maddeyi satış veya satışa arzetme amacı dışında başkalarına devretmesidir. Uyuşturucu maddeyi alan kişinin de bu maddeyi hangi amaçla aldığının bir önemi yoktur. Alan kişi uyuşturucu maddeyi kullanmak, satmak, arkadaşına vermek veya başka bir amaçla almış olabilir. Tüm bu hallerde, uyuşturucu madde ticareti suçunun “başkalarına verme” unsuru gerçekleşmiş olur. Sonuç olarak, özellikle belirtelim ki uyuşturucu kullanan bir kimseye uyuşturucu ve uyarıcı madde temin etme fiili, kanunda uyuşturucu maddeyi “başkasına verme” şeklinde tanımlanan suçu oluşturur (TCk md. 188/3).




Uyuşturucu Madde Kullanma ile Ticareti Arasındaki Fark


Uyuşturucu madde ticareti suçu ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu birbirine karıştırılmamalıdır. Suçun, uyuşturucu madde ticareti suçu olup olmadığı şu kriterlere göre tespit edilir:


  • Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma ile uyuşturucu madde ticareti açısından en önemli ölçüt, yakalanan uyuşturucu maddenin miktarıdır. Sanığın kişisel ihtiyaç sınırını aşacak miktarda uyuşturucu madde bulundurması, uyuşturucu maddeyi kişisel kullanım amacı dışında (Örn, satış, nakil vs) bulundurduğunun göstergesidir. Kişisel kullanım için kabul edilebilecek miktar, kişinin fiziksel ve ruhsal yapısı ile uyuşturucu veya uyarıcı maddenin niteliğine, cinsine ve kalitesine göre değişiklik göstermekle birlikte, örneğin, Adli Tıp Kurumunun mütalaalarında esrar kullananların her defasında 1-1,5 gram olmak üzere günde üç kez esrar tüketebildikleri bildirilmektedir. Buna göre yıllık kullanım miktarının üzerinde uyuşturucu madde bulunduran sanığın, uyuşturucu maddeyi kullanma amacı dışında bulundurduğu kabul edilmektedir.


  • Sanığın elindeki uyuşturucu maddeyi başkasına satma ya da devir veya tedarik etme hususunda herhangi bir davranış içerisine girip girmediği araştırılır. Örneğin, sanıktan uyuşturucu madde satın aldığını söyleyen tanık veya başkaca sanık beyanı varsa, fiil uyuşturucu madde ticareti suçu olarak vasıflandırılır.


  • Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin sanık tarafından bulundurulduğu yer dikkate alınarak uyuşturucu maddenin kullanmak için mi yoksa ticaret için mi bulundurulduğu tespit edilmelidir. Kişisel ihtiyacı için uyuşturucu madde bulunduran kimse, bunu her zaman kolaylıkla ulaşabileceği bir yerde bulundurur (Örneğin, ev, işyeri vb.). Uyuşturucu maddenin kolayca ulaşılamayacak bir yerde zulalanmış olması (örneğin bir depoda) uyuşturucu madde ticareti (alım-satım) yapıldığının göstergesidir.


  • Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin bulunduruluş şekli de suç vasfının tespiti açısından önemli ölçütlerden biridir. Uyuşturucu maddenin çok sayıda ve özenli olarak hazırlanmış küçük paketçikler halinde bulunması, her paketçiğin içine hassas biçimde yapılan tartı sonucu aynı miktarda uyuşturucu madde konulmuş olması, uyuşturucu maddenin ele geçirildiği yer veya yakınında hassas terazi ve paketlemede kullanılan ambalaj malzemelerinin yakalanması, uyuşturucunun kullanım dışında bir amaçla bulundurulduğu hususunda önemli bir belirti olacaktır.



Uyuşturucu Madde Ticareti Suçunun Cezası Nedir ?


Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu, TCK md.188’de seçimlik hareketli bir suç olarak düzenlenmiştir. Buna göre, uyuşturucu madde ticareti (alma, satma, temin etme, nakletme vs.) suçunun cezası aşağıdaki gibidir:


  • Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç eden kişi, 20 yıldan 30 yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı fiilinin diğer ülke açısından ithal olarak nitelendirilmesi dolayısıyla bu ülkede yapılan yargılama sonucunda hükmolunan cezanın infaz edilen kısmı, Türkiye’de uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı dolayısıyla yapılacak yargılama sonucunda hükmolunan cezadan mahsup edilir (TCK md.188/1-2).


  • Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren (temin eden), sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, 10 yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Ancak, uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması hâlinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezası on beş yıldan az olamaz (TCK md.188/3).


  • Yukarıdaki belirtilen uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, sentetik kannabinoid ve türevleri veya bazmorfın olması, halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır (TCk md.188/4).


  • Uyuşturucu madde satma, satışa arzetme, başkalarına verme (temin etme), sevk eetme, nakletme, depolama, satın alma, kabul etme, bulundurma fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi, halinde seuçun cezası 15 yıldan az olmamak üzere hapis ve 30 bin güne kadar adli para cezasıdır (TCK md. 188/4)


  • Yukarıdaki tüm uyuşturucu suçlarının, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, verilecek ceza bir kat artırılır (TCK md.188/5).


  • Üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü madde açısından da yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanır. Ancak, verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir (TCK md.188/6).


  • Uyuşturucu veya uyarıcı etki doğurmamakla birlikte, uyuşturucu veya uyarıcı madde üretiminde kullanılan ve ithal veya imali resmi makamların iznine bağlı olan maddeyi ülkeye ithal eden, imal eden, satan, satın alan, sevk eden, nakleden, depolayan veya ihraç eden kişi, sekiz yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır (TCK md.188/7).


  • Bu maddede tanımlanan suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır (TCK md.188/8).



Uyuşturucu Madde Ticareti ve Etkin Pişmanlık Ceza İndirimi (TCK 192)


Etkin pişmanlık, kişinin işlediği suçtan dolayı özgür iradesiyle sonradan pişman olması, suç teşkil eden fiilin meydana getirdiği olumsuzlukları gidermesi ve ceza adaletine olumlu davranışlarıyla katkı sunması halinde atıfet hükümlerinin uygulanmasını sağlayan bir ceza hukuku kurumudur.


Uyuşturucu veya uyarıcı madde imali ve ticareti suçunda birbirinden zamansal olarak ayrılan iki tür etkin pişmanlık hali vardır:


1. Suçun işlendiği resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce etkin pişmanlık halinde (TCK md.192/1-2);


  • Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarına iştirak etmiş olan kişi, resmî makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç ortaklarını ve uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerleri merciine haber verirse, verilen bilginin suç ortaklarının yakalanmasını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini sağlaması hâlinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.


2. Suçun işlendiği resmi makamlar tarafından haber alındıktan sonra etkin pişmanlık halinde (TCK md.192/3);


  • Bu suçlar haber alındıktan sonra gönüllü olarak, suçun meydana çıkmasına ve fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım eden kişi hakkında verilecek ceza, yardımın niteliğine göre dörtte birden yarısına kadarı indirilir.

Maddede belirtilen “Suç ortakları” kavramı geniş yorumlanmalıdır. Sadece TCK’nın 37, 38 ve 39. maddeleri anlamında suça iştirak edenler değil, failin uyuşturucu madde satın aldığı, kabul ettiği, sattığı veya verdiği diğer kişiler gibi suçla bağlantılı olan diğer kişiler de bu kavram içinde değerlendirilmelidir. Failin etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanabilmesi için hem diğer suç ortaklarını hem de uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yeri bildirmesine gerek yoktur. Bunlardan birinin yapılması yeterlidir. Maddede yer alan “ve” bağlacının “veya” olarak anlaşılması gerekir. Öğreti ve Yargıtayın yerleşik kabulü de bu şekildedir (CGK-K.2020/73).


“Yakalanması” sözcüğü de, “suç ortaklarının yakalanması ya da kim olduğunun belirlenmesi” olarak kabul edilmelidir. Failin indirimden yararlanabilmesi için; suç ortağının veya uyuşturucu maddeyi satın aldığı ya da sattığı kişinin veya başka bir uyuşturucu madde suçunu işleyen şahsın yakalanmasına, kim olduğunun belirlenmesine katkıda bulunmasının yanı sıra ortaya çıkartılan suçun failin işlediği suça eşdeğer veya daha ağır bir suç olması gerekmektedir (CGK-K.2020/72).



5237 sayılı TCK’nın 192/3. maddesine göre, suçun işlendiği resmi makamlar tarafından haber alındıktan sonra etkin pişmanlık halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için şu şartların birlikte gerçekleşmesi gereklidir:


  • Fail 5237 sayılı TCK’nın 188 (uyuşturucu madde ticareti, imali, ihracı, ithali, satışı veya başkasına verme -temin etme- vb.) veya TCK 191. maddesinde düzenlenen (kullanma, kabul etme, bulundurma vb.) suçlardan birini işlemiş olmalıdır.


  • Ceza yargılamasına yapılan katkı, yani hizmet ve yardım bizzat fail tarafından yapılmalıdır.


  • Suç veya suç ortaklarının ortaya çıkmasını temin eden hizmet ve yardım soruşturmaya da kovuşturma makamlarına yapılmalıdır.


  • Ceza yargılamasına katkı sunan hizmet ve yardım, suçun resmi makamlar tarafından haberalınmasından sonra, ancak mahkemece hüküm verilmeden önce gerçekleşmelidir. 5271 sayılı CMK’nın 158. maddesinde gösterilen, bir suç hakkında soruşturma yapmakla yetkili olan adli ve idari merciler, Adalet ve İçişleri Bakanlıkları, savcılıklar, emniyet ve jandarma teşkilatı, suçları savcılıklara iletmekle yükümlü olan vali ve kaymakamlıklar, elçilikler ve konsolosluklar resmi makamlar kapsamında değerlendirilmelidir.


  • Fail kendi suçunun ya da bir başkasının suçunun ortaya çıkmasına önemli ölçüde katkı sağlamalı, bilgi aktarımı ile suçun meydana çıkmasına ya da diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım etmelidir.


  • Failin verdiği bilgiler doğru, yapılan hizmet ve yardım sonuca etkili ve yararlı olmalıdır.


Yargıtay Ceza Genel Kurulu, etkin pişmanlık konusunda sanığın samimi olup olmadığının ve verdiği bilgilerin yararlı olup olmadığının dikkatli değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır (CGK - 2012/226 karar, 2014/270 karar, 2015/28 karar). Buna göre;


Yakalanan kimsenin uyuşturucu maddeyi açık kimliğini bilmediği bir şahıstan aldığını söylemesi ya da hayalî isimler vermesi veya daha önceden uyuşturucu işine karıştığını bildiği kişinin adını vermesi etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması için yeterli görülmemeli, failin bildirdiği kişi yakalanmış ise mahkûm edilmiş olması ya da yakalanamamışsa kimliği ve varlığının belirlenmesi, failin bildirdiği kişiye suç atması için neden bulunmadığının anlaşılması, mevcut delillerin o kişinin suçluluğunu kabule yeterli bulunması ve verilen bilginin daha önce görevliler tarafından öğrenilmemiş olması durumlarında etkin pişmanlık hükümleri uygulanmalıdır. Değinilen bu hallerin dışında, failin üzerinde kullanım miktarı içerisinde uyuşturucu ve uyarıcı madde ile yakalanmış olması halinde başka bir şekilde satış için hazırlandığı anlaşılmayan maddeyi satmak için bulundurduğunu bildirmesinde de, uyuşturucu ve uyarıcı madde satmak suçundan etkin pişmanlık koşullarının gerçekleştiği kabul edilmelidir.


Buna karşılık, etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyen failin açık kimliği ve adresi bilinmeyen, varlığı dahi belli olmayan bir kişinin uyuşturucu ile ilgisi olduğunu beyan etmesi halinde böyle bir kişi hakkında araştırma yapmaya, araştırma yapılıyor ise sonucunu beklemeye gerek bulunmayıp, etkin pişmanlık nedeniyle indirim yapılmamalıdır. Failin bildirdiği kişiler ve onlar hakkında verdiği bilgiler daha önce görevliler tarafından öğrenilmişse, zaten bilinen bir bilginin açıklanması yardım ve hizmet kapsamında değerlendirilmemelidir. Aynı şekilde görevliler tarafından bilinmese dahi verilen bilgi suçun ortaya çıkmasına ya da suç ortağının yakalanmasına ya da belirlenmesine etkili olmaması halinde de etkin pişmanlık şartlarının gerçekleşmediği kabul edilmelidir.




Uyuşturucu Madde Ticaretinde Zincirleme Suç


TCK 188/3. maddesi uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satma, satışa arz etme, başkalarına verme, sevk etme, nakletme, depolama, satın alma, kabul etme ve bulundurma eylemlerini suç olarak düzenlenmiştir.


“Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma” suçu, madde metninden de açıkça anlaşıldığı gibi seçimlik hareketli suçlardandır. Suçun oluşması için bu seçimlik hareketlerden birisinin gerçekleşmesi yeterlidir. “Sevk etme”, “nakletme”, “satın alma”, “kabul etme” ve “bulundurma” eylemleri bakımından failin kastı önem taşımaktadır. Söz konusu seçimlik hareketler yönünden uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma suçunun oluşumu için “kullanma dışında bir amaçla” hareket edilmesi gereklidir.


Seçimlik hareketli suçlarda, hareketlerden birkaçının birden yapılması birden çok suç işlenmesi anlamına gelmez. Bu gibi hâllerde de ortada tek bir suç vardır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, suçun konusunu oluşturan maddenin aynı olmasıdır. Hareketlerin seçimlik olma özelliği aynı uyuşturucu veya uyarıcı madde için geçerlidir. Failin, değişik zamanlarda aynı veya farklı kişilere maddede öngörülen seçimlik hareketlerden herhangi birisini gerçekleştirmesi hâllerinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması söz konusu olacaktır.


Failin işlemeyi kast ettiği uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun konusunu oluşturan maddenin, öngörülen seçimlik hareketlerden herhangi birisinin gerçekleştirilmesi sonrasında tüketilmesinin ardından, yeniden uyuşturucu madde temin etmesi hâlinde zincirleme suçun değil, gerçek içtima kuralı gereğince ayrı ayrı suçların oluştuğunun kabulü gerekmektedir (CGK-K.2021/43).


172 görüntüleme0 yorum
bottom of page